BİZ DAHA DURALIM!! UMURSAMAYALIM! ÇALIŞMAYALIM!!

posted under by ocean

Bu 'Hırsız', güldürürken düşündürüyor
Yönetmen Birgül Ulusoy, "Oyun, izleyenlere ayna tutuyor. Seyrederken, bu da varmış diyorsunuz." şeklinde konuşuyor.Fırat Kültür Merkezi Tiyatrosu'nun yeni oyunu Hırsız, 18 Kasım Pazar günü tiyatroseverlerle buluşacak. Gerçek bir hayat hikayesinden yola çıkılarak hazırlanan oyun, günahlarından pişman olan hırsızın Allah'ın merhametine sığınması ve samimi bir tövbenin etkileri gibi incelikli konuları ele alıyor.

Fırat Kültür Merkezi (FKM) Tiyatrosu, yeni sezona 'Hırsız' adlı yeni bir oyunla giriyor. Daha önce Tuna Boyu, Hacata ve O'nu Beklerken adlı oyunlarla tiyatroseverlerle buluşan FKM Tiyatrosu, bu kez Hırsız'la perde diyor. Gerçek bir hayat hikâyesinden yola çıkılarak hazırlanan oyunun galası pazar akşamı yapıldı. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak'ın onur konuğu olduğu galaya katılan davetliler, yüzlerinde gülümseme, akıllarının bir köşesinde de derin düşüncelerle ayrıldılar salondan. Tokak'ın, "Diğer oyunlara haksızlık olmasın, ama bu oyun FKM'nin en güzel oyunuydu." görüşüne davetliler alkışlarla cevap verdi. Güldürürken inceden inceye de düşündüren Hırsız, 18 Kasım Pazar günü tiyatroseverlerle buluşacak. Yönetmenliğini Birgül Ulusoy'un üstlendiği oyun, sezon boyunca hafta sonları Çemberlitaş'taki FKM'de sahnelenecek, hafta içlerinde ise yurtiçi ve yurtdışı turnelere çıkacak. Oyun; toplumun suçlulara bakışı, günahlarından pişman olan bir insanın Allah'ın merhametine sığınması, samimi bir tövbenin etkileri gibi incelikli konuları ele alıyor. İki perdelik bir komedi olarak seyirci karşısına çıkan Hırsız'da FKM'nin farklı üslubu yine kendisini hissettiriyor.
Konusu gerçek hayattan alınma
Hırsız'ın sahne çalışmaları mayıs ayında başlamış. Fakat yazım aşaması çok daha uzun sürmüş. Oyunun konusu gerçek hayattan alınmış. Genç yazarlar M. Alp Arslan, Erdem Baki ve Remzi Çetintürk, hikâyenin gerçek kahramanını defalarca ziyaret ettikten sonra oyunu kaleme almış. Hırsız'ın konusu kısaca şöyle: Hırsızlık mesleğinde kariyer yapan Selim ve Nihat, bunu kolay para kazanmanın bir yolu olarak görmekte ve hiç yakalanmamış olmalarıyla övünmektedir. Fakat bir akşam küçük bir dikkatsizlik sonucu yakalanıp hapse atılırlar. Selim, burada Muhittin Bey'le tanışır. Derin bir iç muhasebeye dalar ve kendisi ile peşinden sürüklediği arkadaşı için bir kurtuluş yolu aramaya başlar. Gördüğü bir rüyada bunun işaretleri vardır. Ama nasıl olacaktır? İşte böyle bir anda, Muhittin Bey, vicdan azabından kurtulmasını sağlayacak reçeteyi sunar. Selim ve Nihat hapisten çıkınca çaldıklarını teker teker geri verip insanlardan helallik diler. Bazen dramatik, bazen komik olaylarla karşılaşırlar. Karşılaştıkları her olayda yaşamanın büyük bir sorumluluk olduğunu anlarlar. Affedilme ümitlerinin tükendiği bir zamanda ise onları sürpriz bir gelişme bekler.
Toplumumuzun kanayan bir yarasına parmak basan oyun, hırsızlığın insanların hayatlarında nasıl tamir edilmez yaralar açtığını irdeliyor. Yönetmen Birgül Ulusoy, çalmanın kötülüğü ve insanların hayatlarındaki deformasyon üzerine içsel bir yolculuğu anlatmaya çalıştıklarını söylüyor. Bu anlatım, izleyiciyi çoğu zaman gülücüklere boğan durum komedileriyle gerçekleştiriliyor. Oyunun mesajı da aslında bu durum komedilerinin içinde saklı. İşlenen suç ne olursa olsun 'Allah'ın rahmetine ümitle sarılanlar mutlaka affa kavuşur' teması oyunda incelikle işleniyor. Bu konuda referans alınan Zümer Sûresi'ndeki, "De ki: Ey (bütün kötülükleri yaparak) kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah (cc) bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, ziyade esirgeyendir". ayeti oyun içinde iki kez tekrarlanıyor. Oyunun izleyenlere ayna tuttuğunu söyleyen Ulusoy, "Bu bir ayna aslında, hayatın bir yansıması. Bunu anlatırken eğleniyorsunuz. Bu da varmış diyorsunuz." diyor.
Oyunun derininde ince mesajlar var
Yazarların oyunu yazarken durum komedilerini ön plana çıkarmaya çalıştığını söyleyen Birgül Ulusoy, kendilerinin de reji anlamında bunu desteklediklerini ifade ediyor: "Olabildiğince komedi öğelerini kullandık, ama ince ince mesajları da serpiştirdik. Hayat bize her an her şeyi getirebilir. Önemli olan karşına çıkanı nasıl değerlendireceğindir. Başların ayak, ayakların baş olduğu bir çağdayız. Oyunda bunları irdeledik. Verilmesi gerekenler tatlı tatlı veriliyor. Bu oyunda güzel bir emek var, seyirciler sevecekler."
FKM Tiyatrosu'nun önceki sezonda sahneye koyduğu Tuna Boyu, Hacata ile O'nu Beklerken bu sezonda gösterilmeye devam ediyor. O'nu Beklerken ve Tuna Boyu cumartesi günleri, Hacata da pazar günleri Fırat Kültür Merkezi'nde izlenebilir. (Bilgi için tel: 0212 517 46 97)
Ali Pektaş / İstanbul
13 Kasım 2007, Salı http://www.zaman.com.tr/..

2 yorum

Make A Comment
top