STANISLAVSKİ - DOĞAL OYUNCULUK TEMRİNLERİ

posted under by ocean

KARAKTER NEDİR? ÜZERİNE BİR KONUŞULMALI VE DÜŞÜNÜLMELİ!

Temrin ne mi demek us-lu? Ara-bul:)

SOKAK SATICISI NAMI DİĞER KEMERALTI TEMRİNİ:İki sokak satıcın çıkıp mallarını satmaya başlarlar. Malını satabilen kalır diğeri iner ve yerine başkası geçer. Satıcının malı satıp satamadığı; mekanı kullanımına, yaratıcılığına, sesini kullanımına ve yarattığı satıcı tiplemesine bakılarak belirlenir. İki satıcı direkt olarak değil sadece mallarını satış biçimleriyle iletişim kurabilir.


DAĞ KULÜBESİ: On kişilik bir turist kafilesi dağda tipiye yakalanarak bir kulübeye sığınırlar. Bulundukları yeri bilen tek kişi olan rehber, kulübeye ulaşmaya çalışırken bacağını kırar ve baygın durumdadır. Şimdi buradan nasıl kurtulacaklardır? Oyunculardan mekan tanımlaması, nesne kullanımı, iletişim, sahne kullanımı, ses kullanımı, diksiyon ve karakter yaratımı beklenir.


GÖÇMEN TEMRİNİ: Ülkelerindeki savaştan kaçan bir göçmen grubu tırın arkasına geçen uzun bir yolculuktan sonra nihayet kaçmayı başarırlar. Tırın şoförü onlar uyurken bırakıp gider. Sabah uyanıp tırdan çıktıklarında kendilerini yemyeşil bir ovada bulurlar. Ama hala kendi ülkelerinde olduklarını anladıklarında bakalım ne yaparlar. Oyunculardan duygu geçişi, mekan tanımlaması, sahne kullanımı, ses kullanımı, karakter yaratımı, nesne kullanımı beklenir.


CAM SİLEN KADIN: İşlek bir caddedeki apartmanda Temizlikçi kadın 5. Katta çam silmektedir. Aşağıda geçenlerden biri kadının düşmek üzere olduğunu görüp seslenir. Caddedeki diğer insanlarında durum ilgisini çeker kadına seslerini duyurmaya çalışırlar ama kadın onları duyamaz ve pencereden düşer. Aşağıdakilerin durumu ne olur. Oyunculardan sahne kullanımı, kadını fark edişleri, karakter yada tip yaratımları, ses kullanımı, mekan tanımlaması ve nesne kullanımı beklenir.


MEMUR TEMRİNİ: Bir büroda biri çok fakir üç memur çalışmaktadır. Fakir olan memur, içlerinden birine aşıktır. Aşkını söyleyemediği gibi durumundan da rahatsızlık duymaktadır. Arkadaşları öğle yemeğine çıkarken o hep bir bahane bulup büroda kalır evden getirdiği yemeğini sakladığı yerden çıkarıp yer. Gene böyle bir günde arkadaşlarının gittiğinden emin olunca yemeğini yemeğe başlar. O sırada kapı açılır ve sevdiği insan içeriye girer. Ne yaparlar? Oyuncudan; mekan tanımlaması, karakter yaratması, nesne kullanımı, ses kullanımı, sahnede birbirini izleme, zamanlama, iletişim kurma beklenir.


KAFE TEMRİNİ: Sahnede bir kafe mekanı yaratılır. Kafenin bir garsonu, sahibi vardır. Temrin sabah kafenin açılp hazırlanmasıyla başlar. Sonra sırasıyla bir çift, üç erkek arkadaş ve üç kız kardeş gelir. Kardeşlerden biri yaşça onlardan büyük ve korumacıdır. Kız kardeşlerden biriyle erkeklerden birinin arasındaki paslaşmayı ablanın fark etmesiyle işler karışır; kafe sahibi ve garson erkekleri kafeden atar, kızlar gider. Bu arada çiftte kavga edip ayrılarak kafeyi terk eder. Tamamen tempoya yönelik bir çalışma olduğu için karakterlerin özellikleri önceden çalıştırıcıyla beraber oyuncularla belirlenir. Ama çalışmanın yerine ulaşması için sahneler duygularıyla tam olarak oynanmalıdır. Özellikle sahnenin teknik kurallarının tam uygulanması gerekir. Sahne tekniğinin üzerine tempo eklenecektir. Kronometreyle saat tutulur zaman belirlenir bu arada çalıştırıcılardan biri replikleri not almalıdır. Temrinin tekrarında değişecek tek şey temponun hızlanmasıdır. Aynı replikler kullanılacaktır.


TAVLAMA TEMRİNİ: Bir parkta banklarda kızlar oturmaktadır. O sırada bir erkek gelip onlardan birini tavlamaya çalışır. Eğer kızlardan birini tavlarsa tavlanan kız onunla gider ve yerine başkası geçer. Oyuncudan beklenen birer karakter yaratması, nesne kullanımı, mekan tanımlaması, yaratıcılıktır.


TREN TEMRİNİ: Sıradan bir tren istasyonu. Başka bir şehre giden çocuklarını uğurlamaya giden bir aile. Tren gelir, diğer yolcularla beraber çocukta trene biner vedalaşırlar. Aile tren gardan çıkana kadar ardından bakar sonra onlarda yola koyulurlar. Henüz tren gardan yeni çıkmıştır ki büyük bir patlama duyulur. Ailemiz ve gardakiler şimdi ne yapacaklardır? Trenin patlama zamanı çalıştırıcı tarafından belirlenir. Oyunculardan mekan tanımlaması ve sahne kullanımı, karakter yaratımı ve diğer karakterlerle iletişimi, bir istasyonu yaratan öğelerin gösterimi ve kullanımı, ses kullanımı, sahne üzerinin birbirini izlemesi ve ortak bir yaratıma ulaşma, izlenebilirlik beklenir. Çalıştırıcı, temrine başlanmadan önce oyuncularla ‘bir tren garı’ üzerine konuşması; nasıl olduğu? Neler bulunduğu? Vb şeyler ortak bir yaratım için yardımcı olacaktır.


TREN İSTASYONU TEMRİNİ: Bir tren istasyonu. Bekleyen insanlar, satıcılar, kalkış görevlileri, gişe memurları vb kişiler. On yada on beş kişilik bir gruptan oluşmalıdır tüm bunlar. Sırayla sahnede yerlerini alırlar bu sırada temrin başlamıştır. İstasyonda olağan bir gün yaşanmaktadır. Derken biri gülmeye başlar diğerleri de birer ikişer ona eklenir. Gülme sonunda bir kahkaha krizine dönüşür. Gülmeye kimin başlayacağı önceden belirlenmemelidir. Oyuculardan bir karakter yaratımının, mekanı tanımlamanın, sahneyi ve sesi kullanmanın dışında özellikle bir birlerini takip etmeleri, zamanlamayı ayarlamaları ve sonunda ortak bir eylemde birleşmeleri beklenir.


DIRDIRCI KADIN: On yıllık evli bir çift. Kadın, her gece masayı hazırlayıp kocasının eve dönüşünü bekler. Adamsa devlet memurudur ve saat ayarı gibidir. Kadın daha adam eve adımını atar atmaz dırdıra başlar. Masaya otururlar ama kadın susmak bilmez. Tam on yıldır da hiç susmamıştır zaten. Ama adam daha fazla dayanamaz ve kadını masadaki bir şeyle öldürür. Oyunculardan sahne kullanımı, mekan tanımlaması, ses kullanımı, yaratıcılık beklenir.


VEZNEDAR TEMRİNİ: Bir veznedar, karısı yeni doğmuş çocuğu ve karısının zeka özürlü kardeşiyle aynı evde oturmaktadır. Zeka özürlü kardeş yüzünden evde huzursuzluk yaşanmaktadır. Veznedar, evlendiklerinden beri kendileriyle yaşayan kardeşi sevmemekte onunla aynı evde olmaktan rahatsızlık duymaktadır. Çocuğun doğmasıyla bu iyice artar. Bir gece veznedar eve ilk defa ilk defa iş getirir. Ama aynı gece karısıyla çocuğu yıkamak için anlaşmışlardır. Veznedar yorgun argın eve gelir karısı onu karşılar. Biraz oturup konuştuktan sonra veznedar çantasını açıp işe koyulur. Kadın bebeğin banyosunu hazırlayıp kocasına seslenir. Veznedar birkaç dakika sonra karısının yanına gider. Masanın üzerindeki paralar kardeşin çok ilgisini çekmiştir. Onları alıp oynarken bir kaçını soba –şöminede olabilir. – ya atar. Yanışından çok hoşlanmıştır diğerlerini de atıp eğlenirken veznedar içeri girer. Durumu görür kardeşin üzerine yürür ve ona vurur. Kardeş düşer ve ölür. Gürültüyü duyan kadın içeri koşar ve kardeşini görür. Ne olduğunu anlamaya çalışırken aklına içerde bıraktığı bebeği gelir. İçeri gider ama çocuk ölmüştür. Temrin sahneler halinde düşünülebilir. Kadın-bebek-kardeş, kadın-bebek-kardeş-veznedar, veznedar-kardeş, kardeş ve eş zamanlı olarak veznedar-kadın-bebek, veznedar-kardeş ve sonra kadın, kadın-bebek-veznedar. Oyunculardan beklenen bu sahnelerin sahne kuralları içinde oynamasıdır. Ses kullanımı, mekan tanımlaması, sahne duruşları ve kullanımı, birbirini izleme, karakter yaratımı, zamanlama, tempo gibi o zamana kadar üzerinde durulan her şeyin uygulanması beklenir.


HASTANE TEMRİNİ: Yıllardır birbirini görmeyen üç kardeş annelerinin hastaneye kaldırılması üzerini hastanede yeniden bir araya gelirler. Kardeşlerden biri bu yıllar boyunca annesine bakmıştır. Annelerinin durumu hakkında bilgi beklerken eski defterler açılır. Hesaplaşmalar başlar. Bu sırada doktor gelir ve annelerinin öldüğü haberini verir. Oyunculardan tüm sahne kurallarına uygulamaları beklenir.

1 yorum

Make A Comment
top